Bugün babamla köye balık tutmaya gittik. Tuttuğumuz balıkları da tekrar göle bıraktık yaşasınlar diye. Dönüş için hazırlık yapıldı ve saat 17.30'da yola çıktık. Toprak ve kırıcı bir rampayı babam yürüyerek çıktı ama ben pedal basmayı tercih ettim. SPD pedal tam rampanın ortasına geldiğimde takıldı pedala. Artık dönüşü yoktu o rampayı öyle ya da böyle çıkacaktım. Her iki yanım ya diken ya da büyük kaya parçaları ile doluydu. Sonunda o rampayı da çıktım ya bağıra çağıra, daha da bişi olmaz dedim içimden.
Şehir içine gelene kadar trafikte hiç bir şey olmadı. Bir bisikletin sığamayacağı yerlerden geçtim. Bazı hatalı şoförlere DAT DAT yaptım. Onlar da DAT DAT yaptı. DAT DATlaştık karşılıklı. Arada babama da DAT DAT yaptım bisikletle giderken dalgasına. Artık şehir içine girdik. 100. yıl bulvarından 88 evlerin sapağına girip oradan bizim eve doğru rota çizdik. Yol boş çok rahatım. Arada araçlar sıkıştırdı ama DAT DAT yaptım ben onlara. Onlar da duymadı tabi. Güldüm geçtim. Bu arada 55 D 0055 plakalı 2. Hat dolmuşa binerseniz, benden selam söyleyin. Kısaca " DAT DAT " deseniz anlar :) Mal herif bana sıfır geçti. Neyse şimdi düz yoldayım önüm arkam sağım solum bomboş ve DAT DAT AAAAAHHHH PAAAATTTT !!! Hemen kalktım ve LAN NOLDU BANA? NASIL DÜŞTÜM LAN DURUP DURURKEN !!!?? Ufak bir sıyrıkla hallettim ve hemen önüne düştüğüm aile bana yardımcı oldu. Yarama su döktüler biraz mikrobu kırılsın diye :) İyimser insanlarımız var bizim, suyun mikrop kırıcı olduğuna inanan. İyimseriz biz, acı yok diye teşekkür eden ve tekrar bisiklete hiç bir şey olmamış gibi binip DAT DAT yaparak yoluna devam eden :) . Sağ dizim var benim, düştükçe direnç kazanan...Sağ dizim var benim, yaraları hep üstüne çeken. Sol dizim var benim, kazalardan tek bir sıyrık almadan kurtulan ;)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder